tag:blogger.com,1999:blog-25556296761762081932024-02-21T04:16:56.203+03:00FundaGünce - Şiir - Düşünce - Ben ve DoğamFunda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.comBlogger49125tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-36206890955219262262013-06-08T00:55:00.002+03:002013-06-08T00:55:21.941+03:00Uzak bir rüya...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/Pldx5JAKHzQ?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-42455182473638607722013-03-28T21:59:00.003+02:002013-03-28T22:09:13.733+02:00NEFSİME TERS GERÇEKLER<div style="text-align: justify;">
Düşünüyorum, hatırlıyorum beni en çok üzen şeylerin başında hayatta bağlandığım eşyalar, şehirler, insanlar olduğunun farkına varıyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hemen Can Yücel'in "Bağlanmayacaksın" şiiri geliyor aklıma. Ellerini bile sahiplenmeyeceksin, senin değillermiş gibi yaşayacaksın bu hayatta, diyordu. Oysa biz nelere, kimlere bağlanmadık. Annemiz, babamız, çocuğumuz, işimiz, okulumuz, evimiz, arabamız... Her birisini seviyoruz ama sevginin ötesinde bağlanıp onlar için yaşadığımızın farkına bile varmaz oluyoruz. Devir öyle bir düzende ilerliyor ki inancı ne olursa olsun sevgisini, yaşamının gayesi ile yer değiştirip putlara taparcasına bunlara bağlanıp yaşayanlarımız var. Amaç ve aracı ayırt edemediğimiz an da çelişkiler, karmaşalar artmaya başlıyor. Amaç bu dünya yolculuğunu en başarılı bir biçimde tamamlayabilmek ise, sevgisini yaşadığımız insanları parasını harcadığımız işimizi vazgeçilmez olmaktan çıkarmalıyız. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geleceği düşünüp tasarruf önerileri alıyor şimdiden emeklilik hayalleri kuruyorum. Tamda yolun başındayken beni bu denli hızlı düşündüren şey nedir, derken farkına vardım. Çevre baskısı, herkesin normalmiş gibi yaşadıkları beni de hızlı kazanıp, tüketmeye sürüklemeye çalışıyormuş. Farkına varmam ve önlem almam çok geç olmadı ancak bunu kişisel yapım sayesinde daha hızlı hayata geçirebildim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizlere geleceğin garantisi verilmediğine göre uzun süreli planlar yapmak niye? Gün bulup gün yiyelim, hayatla dalga geçip eğlenelim demiyorum. Sadece Dünya'ya, bu hayata olması gerekenden fazla anlam yüklemek istemiyorum. Belki yaşam da böyledir; bugünü yaşarım ama geleceğimi gerçek dünyam için yaparım dersem içimdeki umut çoğalarak artar. Evet bu fikre kavuşup, bana verilen haritadaki yolu takip etmeye kanaat getirmem aylarımı aldı. Neyseki artık üzerinde düşünülecek daha önemli isteklerim var! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hal böyle olunca çevremdeki bir çok şey anlamını kaybetmeye başladı. Gözlerim, gönlümden geçenleri ararken her an kör olmaya başladığımı fark ettim. Bu bir başlangıç belki de şekil değiştirmek. Neticede bitmek bilmeyen arayışlarımın yokluğunu fark etmek, kendimi teslim olmaya hazır kılmak en güzel mutluluklardan bir tanesi oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdi sabırla bekleyeceğim yıllarımın var olduğunu düşünüyorum. Nefsime azap olacağını bilerek "yaşasın" diye kahkahalar atasım geliyor :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Belki bir yerler de benim gibi düşünenler vardır diyerek yazdığım her kelimeyi sanal okyanusa atıyorum. Aynı dili konuşmak değil, sadece anlaşılmak istiyorum hepsi bu. :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-38144084963014558472013-02-19T00:42:00.000+02:002013-02-19T00:42:39.688+02:00SUSTURULAN RUHLARA HASRETLİK SÖZLER<div style="text-align: justify;">
Hayat memat denen değirmen taşlarının arasında canların suları çıkıncaya kadar sıkılır da bir türlü akmaz iki damla yaş. Bir ara sokakta ölümü bekleyen bedenlerin sessiz nefesleriyle kirlenen camlar gibi soğuk, donuk bir çift göz...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bakar da görmez olan gönüllere inat, "yaşa" demek bir yerden sonra işkence mi olur desem! Özgürlük, isteyenlerin hakkıdır diye okudum bir yerlerde. Lakin özgürlüğü istemeyen bir varlık var mıydı? Hasta ruhlar bile özüne en yakışır özgürlüğü soluksuzca yaşamak için bir gün daha fazladan yaşamı hayal eder duru. Varlığı bir nefes, yokluğu dert keder. Susmanın adı, kimi yerlerde işkence olur kimi yerlerde sabır. Bazen birileri çalar elinizden bazen de uğruna feda edersiniz, ailenin, işin, paranın, sevgilinin... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mahrumiyetin en kötüsüdür susmak, susturulmak. İçinde büyüyüp duran kelimeleri boğazında düğümlerken bir yandan da nefes almaya çalışan bedenlere öyle yakışır ki, bakışlar. Susmak ölüm, susmak çaresizlik hele bir de haklıysan ve susuyor isen, sabrı içten içe yer bitirir insanı. Büyüklerin haklılığını beyinlere sokuşturup, dillerine biber sürülerek büyütülen çocukluklardan gelir en derin özgürlük yaraları.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aynı şarkıları dinleyen kulaklar bir gün gelir dile dökülmek ister. "Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum" der gibi, tatlı isyanlara başlar. Mırıl mırıl paslı bir ses, çelimsiz kelimelerini kusmaya başlar dudaklarından. Burun direklerini sızlatan özgürlük türküleri vardır hani; tok sesli ağızda dolu dolu kelimelerle yalnızca bilenlerin dilinde dolaşan gizli bir sırdır. Dokunduğu yere bendensin deyip, yalnızlığına, suskunluğuna ortak olup kaybolan bir düş... İşte sessiz kalışların saklı memleketinde bir yudum sudur o şarkılar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benim hikayen ise, bir şeyler uğruna feda edilmiş milyonlarca kelime sakladığım içimde başlar ama bitmez. Her gün unutmak için dualar ettiğim kelimeleri an gelip haykırdığımda felaketim oluveriyor. Ne de olsa can yakanların kanına dokunuyor her birisi. Hırçın, sert sözlerin çıktığı öpülesi dudaklar mı yanıltır insanları, yoksa eter kokusunun etkisini kaybettiğine mi yanarlar bilinmez! Oysa kendisinden yaşça küçükler, çocuklar, kadınlar, işçiler soru sormazdı. Sorgulamazdı edebinden susan insancıklar. Çıktığı yeri unutan çürük yumurtalar gibi kokuşmuş, hayattan dışlanmış ama "ben özelim ondan farklıyım" avuntusuyla yaşayanlara laf sokasım var :) İçinizdeki hırs nefsinizi, susturduğunuz her günün hesabını masanın karşısına geçtiğimde almanın en büyük hasretiyle yemledim! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/mJJsi4o5EoI?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-8768496225429139322012-12-28T00:44:00.001+02:002012-12-28T00:48:14.205+02:00DİNLE <div style="text-align: justify;">
An olur okumak, yazmak yetmez. Dinlemek ister bedene can katan ruh hem de en derinlerden bir kaç söz dinlemek ister. Suya dalga veren sesler, hücrelerde uçurtma olmak ister. Kimilerine göre ilham kimilerine göre tılsım... Nihayetinde gönülde varım diyen bir kaç hece...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span itemprop="name">Sükûtun altın olduğu, kocaman gürültülere manidar cevapların susarak verildiği topraklarda yaşamak, en güzel dinleyici olmayı öğretir. Dinleyici olabilmek; sabırla, zamanla, merakla ağızlardan çıkacak kelimeleri bir bir avlamaktır. Arda kalanlarla, zihinde yazılı olanları mukayese etmek sonra da payımıza düşeni alıp yol almaktır, söz dinlemek! </span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hayat bazen teslim olmayı gerektirir. Asilikten, hırçın çocukluktan uzak akışa teslim olmak gibi bir şey. İşte söz dinlemek gerekiyor, uslu uslu yaşamak vazifeleri yerine getirmek için söz dinlemek... </div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-587949390000877642012-11-08T21:31:00.001+02:002012-11-08T21:31:19.311+02:00ELEKRTİK<div style="text-align: justify;">
Son haftalarda köydeki elektrik kesintileri artmaya başladı. Şehirde ya da köyde yağmurla, rüzgarla gelen elektrik kesintilerine alışkınım ama burada durum biraz daha farklı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sabah, akşam, gece ne zaman gideceği belli olmayan elektrikler en erken bir saatten önce gelmiyor. Lamba yok, internet yok, televizyon yok, piliniz yoksa radyo bile yok :) İşte böyle zamanlarda taş evde elektriksiz kalmışsam aklıma gelen ilk şey kitaplar oluyor. Bu sayede daha çok kitap okumaya başladım :) Her elektrik kesintisinde taş evde sessiz bir tur atıp her defasında yeni bir kitap okumaya başlıyorum. Şehirde de elektrik kesilirdi ama hiç böyle alışkanlıklarım olmamıştı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün yeni bir şey daha farkettim. Bakıp göremediklerimden birisi. Ağarlar bir sağa bir sola savrulmuyorlar. Yapraklarına kadar rüzgar ne yöne esiyorsa, bulutlar da ağaçlar da hep aynı ve tek bir yöne doğru hareket ediyorlar. Ve bugün gördüklerim öyle güzeldi bana öyle iyi geldiki. Güneş batmaya hazırlanırken yerdeki, gökteki her şey ona doğru hareket etmeye başladı. Hızla koşar gibi tek bir yöne tek doğruya kavuşmak için birbirleriyle yarışıp durdular! </div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-10466063924906935742012-11-04T03:02:00.000+02:002012-11-04T03:02:10.782+02:00KUCAK<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkQ-kEjNTVecpzZS3SDy8zVV2mzgL55jcYO5OeJ8u4PZEMI2BnGVmuuNtrqlVsKkTd7pOlICcu73OxkdOyLLsC-7t_ZZKvqu0r0BdZpcWjxqwAVonObfMtlGNuolWtSm6kjDzYlwLNvpo/s1600/kimseler+bilmez+a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="393" qea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkQ-kEjNTVecpzZS3SDy8zVV2mzgL55jcYO5OeJ8u4PZEMI2BnGVmuuNtrqlVsKkTd7pOlICcu73OxkdOyLLsC-7t_ZZKvqu0r0BdZpcWjxqwAVonObfMtlGNuolWtSm6kjDzYlwLNvpo/s400/kimseler+bilmez+a.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: right;">
</div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-75697467794073004882012-10-20T11:18:00.001+03:002012-10-20T11:18:14.135+03:00AYNA <div style="text-align: justify;">
Ey Güneş, gözümü alsan da üzerime saldığın sineklerin ellerimi tutamaz yine içimdeki coşkuyu yazarım :) İçimi saran anlamını çözemediğim bir heyecan ve giderek yükselen bir enerjiyle günün ilk saatlerini zararsız, ziyansız atlatmayı hedefliyorum. Ah bir de şu telefon sussa! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gözlerimi kapatıp hayaller kurmaya başlıyorum. Kırlar, denizler, dağlar, ağaçlar... Uzun uzun yürüyorum, adımlarımın altında fısıldaşan yaprak sesleri, dallara takılıp gelen rüzgarın uğultusu geliyor kulaklarıma. Sonra kendi kendime gülmeye başlamışken, sesli konuştuğumu fark ediyorum. Akıllara sağlık... Meğer uykudan uyanmak gibi gerçekliğin içerisinde gözlerimi açmak ne de güzelmiş. Derin , soluksuz, korkak ve bir o kadar cesur hislerle ciğerlerime çektiğim nefes kadar gerçeksin hayat. Kahvemi tek başıma yudumlasam da içimdeki sesle sohbetin değerini ben olmadan anlayamazsın. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir zamanlar yaptığım gibi nereye gittiğimi bilmeden, yoruluncaya kadar durmadan yürümek geliyor içimden. Tıpkı eskiden olduğu gibi bir adım daha yakınlaşabilmek. Şimdi beni romanlarla korkutanlara gülüyorum. Okumakla kalmayıp hissettim. Anlamını bilmeden okuduğunuz her bir kelimenin, onu yazanın ellerine birer diken gibi battığını bilseniz isyan ederdiniz!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Koyda saklı bir ev, evin içerisinde minik hayatlar, kimsenin bulamayacağı o hayatlara gizlenmiş kocaman mutluluklar. Hani çocuklara sorarlar beni ne kadar seviyorsun diye, çocuk kollarını iki yana açıp, göğüs kafesini göbüşünü ileriye doğru çıkarıp "kocamannnnn", diye cevap verir. İşte içimdeki çocukta hala "kocaman". Bazen kendimi minik kızların evcilik oyununda unutulmuş gibi hissediyorum. Özellikle de makyaj yaparken aynada gördüğüm ellerim "kızım sen hala büyümemişsin" diye sesleniyor. Kim bilir belki de bu yüzden sebepsiz mutluluları, iç gıdıklayan sevinçleri kendi kendime doğuruyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hayat bir ayna ve yansıması bizler isek, sana güzel niyetlerle bakıyorum benden güzelliklerini saklama evren.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-57147765901039834822012-09-11T21:55:00.000+03:002012-09-11T22:01:41.864+03:00DÜNYA TAKVİMİNDE KELEBEK ÖMRÜ<div style="text-align: justify;">
"Adı aşk ya da sevgi. İlgi hatta merak bile olabilir. Sözleri aklıma yazılıyor ve sohbeti ruhuma sırnaşıyor. Ne soğuk ne de sıcak... Korkup yaklaşamasa da uzaklığının tadına doyamıyorum. Ölümü de doğumu da konuşmak yakışıyor. Her kelebek, deyişinde beni tanıdığını hissettiriyor. Kelimelerimi düşünürken benliğimi çözmeye çalışması nafile. Arayışı hiç bitmeyen düşler ve büyük umutlarla geldi yanıma. Tanışalı bir sene olmuş öyle söyledi. Oysa Dünya takvimine göre bugün on birinci gün! " 27.06.2012</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mutlu başlayan, her kelimesinde sonunu getiren hikayeler gibi bu hikaye de başlamadan biter. Türk filmi gibi benzetmeleriyle bol bol dalga geçtiğimiz her yaşanmışlık hayatın içinden derlerdi, bir defa daha inanmış oldum. Ha bir de uzaklar yakın olmazken, doğuştan yazılı özlem kaderleri bir türlü değişmiyormuş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Kelebeklerin ömürleri kısa özlemleri ölümsüzdür. Aşka kanat çırpmıyorsa ne anlamı kalır kelebekliğinin, diye sorsan da; kim bilir belki de kelebekler özlemek için gelirler ve giderler. Dünya takviminde kelebek ömrü nedir diye sorsalar, bir gün gelir herkesin aklına. Oysa kelebekler bir değil binlerce yıl yaşarlar minicik ruhlarında. Yaşamak değildir asıl gayeleri. Özlenilesi bir kalbe konmaktır tüm heyecanlı kaçışlarının son perdesi. </div>
</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipcI7aeGDAjATbpOLa_h0d1MM5Q9MHe5OKsNIywFyUC86Ea0M08wyUroG3D_nSsBIUCDxkD69MwrFYvvmj3-25P7QxKfGh_6Dd1lFhPslxqDKKLm_m6jw43UgfhAr2XGSUQt6yC6ZdaYg/s1600/kelebek2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hea="true" height="272" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipcI7aeGDAjATbpOLa_h0d1MM5Q9MHe5OKsNIywFyUC86Ea0M08wyUroG3D_nSsBIUCDxkD69MwrFYvvmj3-25P7QxKfGh_6Dd1lFhPslxqDKKLm_m6jw43UgfhAr2XGSUQt6yC6ZdaYg/s320/kelebek2.jpg" width="320" /></a></div>
Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-10866919915144535882012-07-28T10:15:00.000+03:002012-07-28T10:18:34.870+03:00BANU<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/kct4SzfrsLw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b>"Her gece senin hatıranla uyandığım ey can'ım</b></span><br />
<span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b>Ne zaman seni bir daha göreceğim, ne zaman sesimi duyacaksın, ey sevdiğim, sırdaşım..."</b></span><br />
<span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b><br /></b></span><br />
<span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b>*Banu: Farsçada bayan, hanım, kadın anlamında kullanışırmış. </b></span><br />
<br />Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-79270100594140446432012-07-19T10:00:00.000+03:002012-07-19T10:00:18.682+03:00HENÜZ BİTMEMİŞKEN... HADİ!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5lNSNne46XW48gJNcaWZR6n_E3nhd3LQ-Zlsh2DjVFQf_MFSEN8pCLzkFMOfxmxSYeaRYbgNfvgnRhKl1gjonfyG_c7SPRMrLcS5mQimOUZoZyYMVihxdsZNWM7WMykRRnUVuc8YuyiQ/s1600/a111.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5lNSNne46XW48gJNcaWZR6n_E3nhd3LQ-Zlsh2DjVFQf_MFSEN8pCLzkFMOfxmxSYeaRYbgNfvgnRhKl1gjonfyG_c7SPRMrLcS5mQimOUZoZyYMVihxdsZNWM7WMykRRnUVuc8YuyiQ/s400/a111.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
Bunların ve hepsinin sebebi sensin.</div>
<div style="text-align: center;">
İçime saplı sözler de şahit</div>
<div style="text-align: center;">
Zihnime kazılı gözler de...</div>
<div style="text-align: center;">
Senli ya da sensiz yaşanan her ne varsa</div>
<div style="text-align: center;">
Sebebi sen, sebebi ben</div>
<div style="text-align: center;">
Keşkeler sakladım en mahrem hislerime</div>
<div style="text-align: center;">
İçimdeki sancılar dinsin diye</div>
<div style="text-align: center;">
Bekler dururum sırf umutlar vardır diye.</div>
<div style="text-align: center;">
Ne bir heyecan ne de bir telaş</div>
<div style="text-align: center;">
Saklı mağarasında korku çığlıklarıyla sağıra dönmüş,</div>
<div style="text-align: center;">
Kemirdiği etlerinin sızısıyla acıyı unutmaya çalışan</div>
<div style="text-align: center;">
Vahşi bir hayvan sakladım içime.</div>
<div style="text-align: center;">
Gün yüzü görmemiş hisler kadar masum ve korkak</div>
<div style="text-align: center;">
Muhtaç... İçine akan öfkeye muhtaç</div>
<div style="text-align: center;">
Benliğinden kaçarken saplandığı bedenine muhtaç</div>
<div style="text-align: center;">
Korkulu gözler, çırpınan bir yürek, kırılmış tırnaklar...</div>
<div style="text-align: center;">
Yorgun, öfkeyle titreyen bedenine bir sığınak arar da bulamaz</div>
<div style="text-align: center;">
Ağlar da görmez kimse gözlerini</div>
<div style="text-align: center;">
Henüz savaş bitmemişken son bir hamle...</div>
<div style="text-align: center;">
Hadi!</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
18.07.2012</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-56776925956371460882012-06-28T08:57:00.002+03:002012-06-28T08:57:40.471+03:00KÖYDEKİ OYUNCAK<div style="text-align: justify;">
Çocukluk mutlulukları hep masum, minik ama içi katmerli güzelliklerle anlatılır. Ne kadar çok anlatırsak anlatalım, büyüme heveslisi çocuklar daha fazlasını yaşar da anlatamaz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Orman içerisinde, hayatları keçi ve sebzeden ibaret bir köyde bebekler doğar, peki nasıl büyürler? Mesela onların oyunları diğer çocuklarınki gibi mi? Oyuncakları neler? Ağaç, taş, çamur... Bir de olmazsa olmaz plastik oyuncaklar onların elinde kim bilir nasıldır? Köyleri gezen çerçicilerin (bizim köyde tencere, tava, kap, kacak satan gezici satıcılara çerçici derler.) birinden alınmış ya da işi düşüp şehre giden babanın, eli boş dönmemek için için aldığı plastik oyuncak kamyon. İşte o kamyonlarda bir tanesini camdan dışarıyı seyrederken bu köyde gördüm. Daha doğrusu oyuncağın sadece bir parçasını görebildim. Ninesinin peşine takılmış, ipe bağladığı oyuncağını gezdirmeye çıkaran küçük adam dönüp dönüm arkasına bakıyordu. Nasıl bakmasın varı yoğu bir kamyondan geriye, sadece iki tekerlek ve tekerlekleri birbirine bağlayan bir demir parçası kalmış. Demirine ip bağlamış, tekerlekler ha döner ha dönmez çekiştirmeye devam ederek köy içine doğru giderken gözden kayboldu. Küçük adamı izlerken öyle mutlu oldum ki, gözlerimin önünden yaşayan koca bir mutluluk geçip gitmişti. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdiye kadar onlarca oyuncağından birisini hediye etmek şöyle dursun bir başkasının dokunmasına izin vermeyen çocuklar tanımıştım. Oysa oyunlar ya da mutluluklar oyuncaklarda saklı değilmiş. Değer yüklediğin tek bir objede saklı mutlu oyunlar, heyecanlı sevinçler. Tıpkı insanlar ve içlerinde saklı ruhlar gibi...</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-33621807504486270142012-06-23T01:27:00.001+03:002012-06-23T01:33:28.792+03:00YAŞAR'IM BÜYÜDÜ<div style="text-align: justify;">
Birinci sınıfa giderken sabahları erken uyanıp sırf onu sevebilmek için altını bezlediğim, doğduğu günü tazecik hatırladığım Yaşar'ım bugün nişanlandı :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yalancı memeyi beş yaşına kadar bırakmayan, oynamak için bahçeye bile yalnız inmeyen, bisiklet sürmeyi öğretmek için tüm yaz tatilimi onunla geçirdiğim, iğneler döşediği battaniyeye oturtup kahkaha atan yaramaz Yaşar'ım büyümüş. Annem ikimizi çarşıya bir şeyler aldırmaya gönderirdi yol boyunca elimi bırakmazdı. Markete gidince mutlaka çikolata isterdi ben de paramız yetmez diye almak istemez, almazdım. Eve dönünceye kadar elimi tırnaklar, çimcikler tam evin bulunduğu sokağa girince kısacık bacaklarıyla tekme atmaya başlardı :)) Tüm kardeşler gibi kavga etmeden duramazdık. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geç konuşmaya başlayan Yaşarım eksik harfleri ve peltek tatlı diliyle, ben okuldan gelirken annemin kucağında camdan beline kadar sarkmış Umba diye bağırıyordu. O günden sonra benim adım Umba kaldı:) Bunu duyan teyzelerim, akrabalar, yakın arkadaşlar da Umbam demeye devam etti. Sadece yabancıların yanında abla derdi ve ben hiç üzerime alınmazdım. Çünkü alışmamıştım abla demesine. Sonunda o da bıraktı abla lafını ve bana abilik yapmaya başladı. Şimdi ise biriciğimle yalnızlığını paylaşmaya çalışan birer arkadaş olduk. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Minik kuzum ne vakit büyüdü evlenme hazırlığına başladı inanasım gelmiyor. Anneler, babalar söyler ama bu duyguyu en az onlar kadar hissettiğim için mutluyum. Koca bebek olarak yaşlanacağını düşünerek söylüyorum; seni seviyorum Yaşarım...</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-90806442189182293132012-06-02T08:42:00.000+03:002012-06-02T08:42:03.786+03:00KABUS<div style="text-align: justify;">
Bu sabah kötü çok kötü bir kabusla uyandım. Rüyaların etkisinde kalır gün boyunda gelecek haberleri beklerim. Kötü haber çabuk dağılır misali bu sabah içimde bir telaş, her an kötü bir olayı duymanın telaşındayım. İnternette sosyal ağlara vakit ayırmayalı çok zaman oluyor, bugün ise özellikle bakmıyorum. Bakmayayım, görmeyim, canım sıkılmasın, çalışma iştahım kaçmasın. Ne de olsa gördüğüm rüya bana fazlasıyla yetti. İçimin sıkılıp, kalbimin adeta yerinden kaçmak istercesine nefes nefese telaşı beni şimdiden yordu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her rüya dinleyişimde hayırdır inşallah, der sonunu hep iyi şeylere yorumlamak isterim. Umarım bu defa anlamsız saçma sapan bir ruh haliyle görüşmüş görüntüler olarak hafızamdan silinirler. Şarkılardaki gibi rüyalar gerçek olsa palavrasını bir kez daha yok sayarak, iyi ki rüyalar gerçek değilmiş diyorum :) Ohh be yazdıkça içim rahatlıyor sanki üzerimdeki gizli bilginin yani hafızamdaki görüntünün suçluluğunu üzerimden atıyor gibiyim. Adı rüya ya da kabus olsun beynimi meşkul etmekten başka bir şeye yaramadığını fark ettiğim kısa filmler tıpkı Türk TV dizilerinden birer örnek gibi. Sonu başı yok tüm dertleri seyirciyi telaşa sürükleyip "ay şimdi ne olacak" dedirtmenin ötesine geçemeyen rüyalar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Asıl rüya şimdi başlıyor hayatın ta kendisi, gerçeğin sadece gölgesiyle avunduğum hayat....</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-5110499676661202722012-05-18T09:00:00.001+03:002012-05-18T09:00:51.403+03:00AŞK TANRIÇASI<div style="text-align: justify;">
Aşk Tanrıçası, acaba aşklarla mı geçirmiştir ömrünü yoksa aşkı ararken aşığına hasret kalmışlığın ızdırabı ile mı büyütmüştür ruhunu?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bilinen tüm aşıklar yalnız, yorgun ama bir umut ateşle yanarken nasıl olur da aşk tanrıçasına erişemezler. Belki de aşk tanrıçası yoktur! Aşka aşık tüm varlıklar gibi o da sevgiliye kavuşmanın yolundadır. Kavuşamamanın ama bir o kadar umutla, ısrarla aramanın heyecanıyla bağlanmak sevgiliye... Her cisimde onu görmüş gibi olmak ve gerçekliğin ihtişamıyla ürpermek... Sevgi uğruna yaratılmış evrende, sevgiliye hasret bırakılmak gibidir belkide aşk! Yeşili gördüğünde heyecanla çırpınan kalbim, bir gün renklerin tümünü görür de oracıkta ölürse ancak o zaman sana kavuşurum.</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-39626533949370571062012-05-04T08:46:00.001+03:002012-05-04T08:46:30.577+03:00YENİ HAYATBugün yeni yaşam alanımda altıncı, yeni işimde ise üçüncü günüm. Acemiliklerle dolu farklı tecrübeler kazanmaya çalışırken, ortama alışmaya çalışıyorum. Aslında her şey haya ettiğim gibi ilerliyor. Şimdilik tek eksik az yürümem :) Köyle ilk sabah sahile ve ormana yürümenin tadını her gün yaşamak istiyorum. Hani köylerde ışıklar erkenden söner, tavuk gibi insanlar on olduğunda yataklarına gider ya işte bende onlardan birisi oldum :) Havasından mı suyundan mı bilmiyorum ama akşam erkenden uykum geliyor. Sabah ise erkenden iş başı. İş demişken şu an taş evde yani çalıştığım yeni ofisteyim. Çalışmaya başlamadan önce hazırda anlatacak kimseyi bulamayınca yazayım içim boşalsın dedim.<br />
<br />
Kimileri yazar, kimileri okur, kimileri ise sadece içinden düşünür. Yapayalnız hayatımda iyi ki yazmak diye bir şey var. Allah'ım bana bu cesareti verdiği için kendimi mutlu hissediyorum.<br />
<br />
Neyse konuyu dağıttım şimdi köy muhabbetlerine devam. Burada gözlemlediğim bana farklı gelen ama yabancılık çekmediğim hayatlar gördüm. İnsanlar çok çalışıyorlar. Çiftçilik yapıyorlar, başkalarının işlerinde çalışanlar var bir de sosyal konularda üretken olanlar var. Dün köy kahvehanesinin önünden geçtim üç beş yaşlı amca dışında kimse yoktu. Saçları boyalı, narin kadınlar çobanlık yapıyor. Bahçe işleri, sütün sağılması, peynir yoğurt yapımı, ev işleri de cabası. Köy halkının yanında bir de şehirden geliş gidiş yapan burada çalışan eğitimli gençler var. Bence bilgi ve kültür akışı için burası güzel bir mekan olmuş. Herkes kendi halinde yaşarken sadece ortak alanlarda vakit geçiriyorlar. Sonrasında yine kendime ait kalabiliyorum. Neden, niçin soruları yok. İyi ve güzel olan her ne varsa doğaya uyumlu bir biçimde yaşanmaya devam ediliyor.Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-52498341684818132482012-04-17T01:18:00.000+03:002012-04-17T01:21:14.944+03:00SESSİZ<div style="text-align: justify;">
Bugün eski bir arkadaşı, dostu gördüm. Hatta oturup dakikalarca ondan habersiz, sessiz, gizlice onu izledim. Ama o beni hiç görmedi! Duvarın ardındaki nefesi ilk kez habersizce izledim. Elleri hiç değişmemişti. Belkide ilk kez ona ait düşüncelerimden birisini bilmesin istedim. Eskisi gibi olmaktan, alaka kurup ayak üstü sohbetle bile olsa anılmaktan kaçtım. Hem kabuk değiştirmiş kimlikler neyi ve neden paylaşsın? Hayat ne garip; vaktiyle her günü bir arada geçirdiğim insan artık yabancım. Biliyorum eskiler olmasaydı yenilerine yer kalmazdı. Lakin gözden çıkarılan ilkse, eşsizse içteki sızı en derin kılcallara kadar buram buram işliyor. </div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-9758492203392310502012-04-04T19:54:00.002+03:002012-04-04T19:54:32.425+03:00Cem Adrian & Umay Umay - Bana Özel<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/kVsCDsBgwLw?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
Benim bir düşüm var ki bilemezler... Artık özgürüm!<br />Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-22726955223365969472012-04-02T00:49:00.002+03:002012-04-02T01:03:37.362+03:00ÖĞRENCİ STRES SINAVI<div style="text-align: justify;">
Bugün üniversiteye giriş sınavı sonrasında gazete manşetlerine yansıyan bir kaç haberi okudum. Yıllarca süren sıav işkencesi hala can almaya devam ediyor. Samsunda bir genç kız henüz sınav yerine gidemeden strese bağlı kalp krizi geçirerek ölmüş. Şeker hastası bir genç ise sınavın yapılacağı okul binasına ilacını almadıkları için sınava girememiş. Kim bilir bunlar gibi ve daha acı nasıl hikayeler vardır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her yıl çocuk yaştaki gençler üniversite sınavına hazırlanırlar ama ben hiç birisine "deneme sınavların nasıl, kaç puan alıyorsun, nereyi tercih edeceksin, kazanamazsan ne olacak?" gibi uzayıp giden ahiret sorularını sormam. Hatta hayatlarında sınav olduğuyla bile ilgilenmem. Sebebi insanların geçmişte bana yaşattıkları ağır stresten başkası olamaz! Kazanmak sadece sınavı kazanmak değil, gelecekte yaşayacaklarımızı, iş hayatımızı, sevgilimizi bile seçmemizi etkileyecek bir sınavla kazanmak insana ağır yükler yüklüyor. Kaygılar ve korkular içerisinde yüzerken bir de insanların sorularına tahamül etmek mümkün olmuyor. Hiç unutmuyorum bir gün dersaneye giderken bir aile yakınımıza rastladım. Nasılsın, iyi misin faslını geçtikten sonra "aman Funda bırak artık şu dersanelerin yakasını?", demez mi. Ben de " Yakından kurtuluyorsunuz benden." demiştim. Ya huu kadın dersaneye gitmem sana neden dokunuyor? Senin yolunu mu kesiyorum, dersane paramı sen mi veriyorsun, hayır benim ya da bir başkasının okuyup okumamsı seni ne ilgilendirir. Ben sana " Aman ablaaaa bırak şu çocuk doğurmayı, hem kocan seni hizmetçi mi tuttu bırak yemek yapma bundan sonra." diyor muyum. Saygısızlık insanın kanına işlemiş! Bak şimdi bunları hatırlayınca yine sinirlendim, kalp atışım hızlandı :))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Lise son sınıftayken insanca yaşamamı tamamen kısıtlayarak ders çalışmaya çalışmam ama bir türlü performansımı artmayışı sebebiyle yaşadığım derin duygular ve o yıl ilk ve son kez çıktığım tenefüs süresince yaşadığım aşırı oksijen alımının beynimi şaşırtarak akşamına evde bayılmam ile ders çalışma hayallerim doktor raporuyla iptal edilmişti. Katlanılması zor duygu yoğunluklarını iyi bildiğim için her yıl üniversite sınavı haberlerini acıyla okuyorum, dinliyorum. Oysa hayat zorlayarak, iterek taşınılacak bir yük değil. Çok sonra öğrendim ki, olaylar üzerinde çok düşünmeyen, yaşamla dalga geçenler başarılı oluyorlar. Hem maddi mi yoksa manevi zenginlik mi istiyoruz, gelecekten beklentilerimiz neler buna iyi karar vermemiz gerekiyor. Düşünmekle zengin olunsaydı filozoflar zengin olurdu. Parayla bilgili olunsaydı mazallah zenginler hepimizi diri diri yerlerdi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Toplumumuzun aşması gereken sorunları kendimce sıralayacak olursam;</strong></div>
<ul>
<li><div style="text-align: justify;">
Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Herkes zeki olamaz, biyoloji bilginizin olması anlamanız için yeterli.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Üniversiteler işçi bulma kurumu değil.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Her üniversite mezunu illa mezun olduğu bölümün işini yapacak diye bir kanun yok. Bakınız: İçinde boğulduğunuz TV kanalları.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Herkes devlet memuru alamaz, malum kapasite belli. Tabi bunu idrak edebilmeleri için istatistiki bilgiye hakim olmalarını bekleyemeyeceğim.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Okumuş herker para kazanmak ya da çok para kazanmak zorunda değil. </div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Gençlerin istekleri çoktur bitmez ama unutmayınki insanların temek ihtiyaçları; yemek, içmek, barınmak, giymek ve sevmek.</div>
</li>
<li><div style="text-align: justify;">
Herkes zengin olamaz, herkes lider olamaz, herkes kariyeri için insanlara dirsek gösteremez, herkes çöpçü olamaz, herkes ekmek satamaz ama herkes insan olabilir! </div>
</li>
</ul>
<div style="text-align: justify;">
Finans uzmanı, Doğuş Holding yönetim kurulu üyelerinden Özlem Denizmen'in her defasından biz takipçilerine hatırlattığı en güzel sözlerinden birisidir, <strong>ÖNCE İNSAN SONRA PARA</strong> sözü. Şimdide bu sınavları hayatlarımıza çelme takar gibi ortaya atanlara söyleyelim, <strong>ÖNCE İNSAN SONRA SINAV</strong>.</div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-88084602847859804452012-03-26T22:11:00.001+03:002012-03-26T22:11:48.292+03:00DUKAN GÜNLÜĞÜ<div style="text-align: justify;">
Bir gün işyerimde bahsedildi, bir doktor uygulamış kilo vermiş. İsmi DUKAN DİYETİ. Hemen internetten araştırdım. Dukan diyeti dört aşamadan oluşuyor ve her bir aşama en fazla 10 gün uygulanabiliyor. İlk aşamada sadece proteinle beslenmek gerekiyor, ikinci aşamada ise her iki güne bir sebze/meyve ekleniyor ve amaşlar sıklaştırılarak devam ediyor. Protein ağırlıklı olması mantıklı geldi. Karbonhidratın engellendiği diyeti duymuştum ama bunda bir fark yağ da kısıtlanıyor. Bu süreç boyunca yulaf kepeği ve suyu ihmal etmemek gerekiyor. Ayrıca etapların 10 günden fazla uygulanmaması gerekiyor, doktor kontrolünde yapılması ise en önemli uyarı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hayatım boyunca hiç diyet yapmamışken taş devri beslenme biçimine benzetilen bu diyeti uygulamak istedim. Yalnızda değil iş arkadaşımla birlikte uygulamaya geçtik. Dukan diyetinde birinci aşama olan protein aşamasında yiyebileceğim gıdalar; et, süt, yumurta, yoğurt, ördek hariç tüm kümes hayvanları, sakatat, böbrek, ciğer. İlk günden itibaren haşlanmış yumurta, tavuk, bol bol peynir, yoğurt yememye bir de süt, ayran ve tavuk suyu çorba içmeye başladım. Peynir en sevdiğim yiyecek dilediğim gibi zaten yiyordum, üstüne bir de yoğurt eklenince sebzeyi çookkkk özleyeceğim ama zorlanmam, dedim. Öyle de oldu aç gezmem rağmen beynim öyle odaklandı ki artık canım hiç çikolata istemiyor. Salata yemeyi çok özledim ama olsun bu günler geçecek ve sebzeye kavuşacağım diyordum. Taki diyetin ikinci gününe kadar. İkinci günden itibaren kabızlık sorunu yaşamaya başladım. Bu sorunla yalnızca ben karşılaşmıyordum iş arkadaşımda da üçüncü gün başladı ve sonra ordan burdan duymaya başladım bu sorun en büyük riskmiş. Önlem olarak ise su ve yulaf kepeğini ihmal etmemk gerekiyormuş. Ama ben YULAF KEPEĞİni bulamayınca kaderimle baş başa kaldım. Su iç diyecekler için şimdiden söyleyim, o kadar çok su ve bitki çayı içiyorumki her saat tuvalete koşuyorum. Su içmek sindirimi kolaylaştıran tek bir etken asıl önemli olan lifli gıdalarımdan mahrum kalmam oldu :(</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdi diyetimin beşinci günüdeyim. Kilo kaybını hissedebiliyorum ama sindirim sorunum hala devam ediyor. Tek çareyi salata yiyip, ayran içmekte buldum. Bugün ilk salatamı yedim çok mutlu olsamda kilo vermemin sevincini yaşayamıyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çikolata, tatlı sevdiğimi bilenleri şaşırttığım kadar kendimde bu ayrı kalışları hayretle takip ediyorum. "Hayatta bir çikolata sevenler vardır bir de çikolata aşıkları." sözümdeki çikolata aşığı benim :) Fakat artık çikolata yemek aklıma bile gelmiyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-68677760058828404822012-03-22T01:00:00.000+02:002012-03-22T01:00:40.688+02:00ÇİZGİ MİZGİ<div style="text-align: justify;">
Haftalardır yazmıyorum ne burada ne de başka bir yerde... Ee boşta kaldım sayılmaz bu esnada çizmeye başladım. Marifetimin eksin yönüyü keşfetitim; iki işi bir arada yapamıyormuşum :)) Ev ödevim olsaydı hepsini yapardım ama enerji gerektiren işlerde zaman da kısıtlı olunca tek yönde çalışmam gerekiyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiubHTCQotpcvKoucdCUoQGkQ1CAsdnZW3iWBLaiy3MjN1TIW-UPwNdcY4eqnrRZeE60ylLBRJBll903fEBMkV6dAJ6mqy6lu7Iz29Op0JjTuZhtszn-grcMvKMGfTrm3PJr6-QcWJysgY/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="241" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiubHTCQotpcvKoucdCUoQGkQ1CAsdnZW3iWBLaiy3MjN1TIW-UPwNdcY4eqnrRZeE60ylLBRJBll903fEBMkV6dAJ6mqy6lu7Iz29Op0JjTuZhtszn-grcMvKMGfTrm3PJr6-QcWJysgY/s320/1.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Didem'ciğime çizdiğim kelebek taplosundan bir kelebek örneği. Canım arkadaşıma alacak özel bir hediye bulamayınca kendim çizip, çerçevelemeye karar verdim. İyi de oldu! </div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq4GbVYcKvsfcCevQuxIuiTvmmQfqX9su4wcGiZLqvWIyjP8alnHi89An0UIJRRRrrZD4pYSb1mGsL5irvcGF9PBPXFSDmnUcSUS3sN6riKQx-c3KG7mba6pvOGO2dF8eXIedwcOmdojI/s1600/3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq4GbVYcKvsfcCevQuxIuiTvmmQfqX9su4wcGiZLqvWIyjP8alnHi89An0UIJRRRrrZD4pYSb1mGsL5irvcGF9PBPXFSDmnUcSUS3sN6riKQx-c3KG7mba6pvOGO2dF8eXIedwcOmdojI/s320/3.jpg" width="320" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyEgtklOcGRpESedFCZrF92iD2Zm9wi8SQVJOxXciiE8xbz9LFg7fAlvuwnc4AR7mGUb4TdIWpI1VEsV6DgV49YK3eOaZsbI86nUxCmgFgMo1fDnNgGjr3AMue56DoiT3Utt-OJ57ln0c/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyEgtklOcGRpESedFCZrF92iD2Zm9wi8SQVJOxXciiE8xbz9LFg7fAlvuwnc4AR7mGUb4TdIWpI1VEsV6DgV49YK3eOaZsbI86nUxCmgFgMo1fDnNgGjr3AMue56DoiT3Utt-OJ57ln0c/s320/2.jpg" width="240" /></a></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: justify;">
Çizmeye başlayınca ardından bu desenler çıktı ve içimden geldiği gibi paylaşmak istedim.</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: justify;">
Şimdilerde ilkel bir çabayla ve buna inat olağan üstü bir destekle photoshop öğrenmeye çalışıyorum. Yalnız çalışmak, bilinmeyeni aramak ve yapmaya çalışırken her hatada deneme yanılma yöntemini denemek nasıl bir hismiş tanımaya başladım. Şimdiye kadar ne öğrendiysem öğretmenlerimden kopya çektim. Oysa şimdi kopyayı geçtim ellerini izleyeceğim bir insanım bile yok. Tabiki bu durum geçici diye seviniyorum. Yakın zamanda ustamın yanına gidince durum değişecek.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: justify;">
</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEir1-izdqXumeWQveaFvOJRNx0L4pSj2ubg2GBPSqCPQiNf3j3wP2yVHoscaLd-b2uhFx2YXBc-Sh_t8PpxiVADkk42-8OOnYPzGLekuMb32Ad_HrgT5t50eCPF6V7m0ROxSVav50MqyKE/s1600/imza.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEir1-izdqXumeWQveaFvOJRNx0L4pSj2ubg2GBPSqCPQiNf3j3wP2yVHoscaLd-b2uhFx2YXBc-Sh_t8PpxiVADkk42-8OOnYPzGLekuMb32Ad_HrgT5t50eCPF6V7m0ROxSVav50MqyKE/s320/imza.jpg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqv3kDU0LVGUmuYQd45MpDxz75JM0-1UtXqiC_A4JYXSbE7deyoelg-1K1b19l0DcwHqzd_8tJeIy7UQcKY790E-5EpRhSMdNTGYeNZ_l8neMsxMYeNn5tXLyCWWkjl7gezhbccuQyLPU/s1600/5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqv3kDU0LVGUmuYQd45MpDxz75JM0-1UtXqiC_A4JYXSbE7deyoelg-1K1b19l0DcwHqzd_8tJeIy7UQcKY790E-5EpRhSMdNTGYeNZ_l8neMsxMYeNn5tXLyCWWkjl7gezhbccuQyLPU/s320/5.jpg" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwdJ6nBg75C0W9xSi54HegDcS2-AoRzb9a418UNlqrYYo6j-i9L_2vkeiI68cOkpac3DSL9osm0lZ9wprRNAZxV9XSEefEdNgDOIy_BI9NeX1cnukfpVeykQYslKBfbMhR8cFL-XME-rA/s1600/6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img aea="true" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwdJ6nBg75C0W9xSi54HegDcS2-AoRzb9a418UNlqrYYo6j-i9L_2vkeiI68cOkpac3DSL9osm0lZ9wprRNAZxV9XSEefEdNgDOIy_BI9NeX1cnukfpVeykQYslKBfbMhR8cFL-XME-rA/s320/6.jpg" width="160" /></a></div>
Bunlarda yeni yöntemle çizip, boyadıklarımdan birer örnek. Kağıt kalemle insanı öyle özgür hissettiriyorki, programa bağımlı kalmak üstelik sırf öğrenmeye çalıştığım için aklımdakileri istediğim gibi yansıtamamak ızdırap veriyor. Neyseki günden güne elim alışıyor tek başıma ancak bu kadarını yapabildim dahası öğrendikten sonra gelecektir. Bu da züğürt tesellisi oldu ama neyse :))Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-35951284781822075302012-03-03T00:51:00.000+02:002012-03-03T08:48:40.627+02:00İzmir'de Tarih 28.02.2012 - İnternet Arkadaşım,Kuzular,El Yapımı Otel<div style="text-align: justify;">
Yağcılar Köyü'nde ilk sabah yağmurla başladı. Çevre köyleri, merkez ilçeleri gezmek için yola çıkmışken ilginç bir ev ziyaretinde de bulunduk. Bir fincan kahve içmeye kısmetimizin olduğu, sıcak kanlı sohbetlerin edildiği tüm ortamları gezip dolaştık. Emekli hocamız Tamer Bey ve eşi Aysel Hanım ardından internet arkadaşım Fulden ile vakit geçirdim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Facebook ve twitter da bilgilerini sürekli paylaştığım bir yıl önce internette tanışıp arkadaş olduğum Fulden ve DİOLİVOS <a href="http://diolivossoap.blogspot.com/">http://diolivossoap.blogspot.com/</a> sabun yapım atölyesini ziyater ettim. Fulden, Mert ve Muhittin sıcak kanlı samimi arkadaşlıklarıyla sanal dünyanın aslında kocaman bir gerçek olduğunun kanıtlarıydılar. Kırk yıllık hatırları kalsın diye birlikte yaptığımız kahvenin, ocak başı sohbetin tadı hala damağımda. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_56NbPrPIM8f6vgF1vO2Nps2lyXugXftLPDfUuiTfgCOSWkzzXcDUP6QQomwNHiA0TSAP2iLnuqMuutzHZc0-J0DL95v_5u3gCNhyphenhyphenSGZrc4bHeM1i7A6iJ6gYDFA7jRq5R5cg3-9AJcY/s1600/Foto%C4%9Fraf0069.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_56NbPrPIM8f6vgF1vO2Nps2lyXugXftLPDfUuiTfgCOSWkzzXcDUP6QQomwNHiA0TSAP2iLnuqMuutzHZc0-J0DL95v_5u3gCNhyphenhyphenSGZrc4bHeM1i7A6iJ6gYDFA7jRq5R5cg3-9AJcY/s320/Foto%C4%9Fraf0069.jpg" uda="true" width="240px" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Urla, Güzelbahçe, Çeşmealtı, Altınköy, Torbalı turunun ardından Taş Eve döndük. Artık akşam olmuştu, köy sakinleri evlerine çekilmişti ki karşı komşu Adnan abi bağıra çağıra gelip akşam muhabbetini başlatmış oldu. Adnan abi coğrafta bölümü mezunu, oğlu İdris uçak mühendisi ve köyde koyunculuk yapıyorlar. Eşi Hediye abla ise ev işlerinden çok hayvanlarla, bağla ilgileniyormuş. İlgi çekici, neşe dolu bir aile. Sıcacık sohbetleriyle bir den bire kaynaşıverdik. Bir ara odadan bulduğu bir maskeyle Hediye ablayı korkutup çığlıkları, kahkahaları birbirine karıştıran Adnan abi bir ara demez mi; "Hediye bee bu akşamı da atlattık, misafire misafir olduk."... :)) İnsan o enerjiyle hiç yaşlanmaz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw6U6f3BVx5eHr-k3NF9FqLpS-az-RmPms75e6ECU3DHy_xYD5H6zC6iqcmhp1v3268U7h764-dB3CTezv57zeyKfePs8XLSCQsCf82AINLnVOV0FHx32oGs86VxlgCySiqfo9tI4P0T4/s1600/Foto%C4%9Fraf0094.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw6U6f3BVx5eHr-k3NF9FqLpS-az-RmPms75e6ECU3DHy_xYD5H6zC6iqcmhp1v3268U7h764-dB3CTezv57zeyKfePs8XLSCQsCf82AINLnVOV0FHx32oGs86VxlgCySiqfo9tI4P0T4/s320/Foto%C4%9Fraf0094.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM6jlIUybSWHvsDCtVIupVbZknJb5AmbGbfqtfl_92rAZ0rEWyDhVEk2tPgXG1IarhjYkW43Du-eWcnzDxkaPe2-wTLPb0Ly4uOdGX7pm7DP6Ec3FMrOP8OuDmvM_WYitQXfSrJFwqdzM/s1600/Foto%C4%9Fraf0095.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM6jlIUybSWHvsDCtVIupVbZknJb5AmbGbfqtfl_92rAZ0rEWyDhVEk2tPgXG1IarhjYkW43Du-eWcnzDxkaPe2-wTLPb0Ly4uOdGX7pm7DP6Ec3FMrOP8OuDmvM_WYitQXfSrJFwqdzM/s320/Foto%C4%9Fraf0095.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNxDpJMPGWEHMKFcrW1S9WA9cZcZZ5w8xDtfxG8WV3QELw7iebqZtzzxcU275pYB0KjFR0gPVjC-s3pJocEBQqq3xANOyQkcr2lkff0eQU_3mvoy7xK9qFefZsX3okuJ8gDVh4I3qiFt8/s1600/Foto%C4%9Fraf0090.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNxDpJMPGWEHMKFcrW1S9WA9cZcZZ5w8xDtfxG8WV3QELw7iebqZtzzxcU275pYB0KjFR0gPVjC-s3pJocEBQqq3xANOyQkcr2lkff0eQU_3mvoy7xK9qFefZsX3okuJ8gDVh4I3qiFt8/s320/Foto%C4%9Fraf0090.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSHt0NRa9m1g6pH4lplCLd_1zEynxpdYJi8DLDqh8D7rCmOJwhUm8qKQzEYNBBbBUbGOdHvFpmONQ9AXgy8XbE8bLpe9BKTLSn4csr2yeep3KFROTWa1ovP03cDp-tEsfLczEI8eimPKw/s1600/Foto%C4%9Fraf0089.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSHt0NRa9m1g6pH4lplCLd_1zEynxpdYJi8DLDqh8D7rCmOJwhUm8qKQzEYNBBbBUbGOdHvFpmONQ9AXgy8XbE8bLpe9BKTLSn4csr2yeep3KFROTWa1ovP03cDp-tEsfLczEI8eimPKw/s320/Foto%C4%9Fraf0089.jpg" uda="true" width="240px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOXqjx6QnG3OV8hwkPFKtWapaaOvYkVBvApH6TQk1YsI-VscRm2fBDj0iQNSVVqgAwQMUdjPoHNaOjnbu5cMn1-rf-ztI55S18-4izL0tq1mXV5yOItxpE4W0-zkLAYsJexkIcygqGf2c/s1600/Foto%C4%9Fraf0091.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOXqjx6QnG3OV8hwkPFKtWapaaOvYkVBvApH6TQk1YsI-VscRm2fBDj0iQNSVVqgAwQMUdjPoHNaOjnbu5cMn1-rf-ztI55S18-4izL0tq1mXV5yOItxpE4W0-zkLAYsJexkIcygqGf2c/s320/Foto%C4%9Fraf0091.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bunlarda Adnan abinin öperek severek yetiştirdiği koyunları.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Taş Evde akşamları uzun ve sohbet dolu geçtiği için İzmir'in meşhur adreslerini merak bile etmedim. İnsan ne istiyorsa onu yaşıyor ve ne arıyorsa onu buluyor. Ben de "tam bana göre", dediğim bu orman içindeki küçük, sakin Ege köyünde neredeyse tüm aradıklarımı buldum. Dinlenmek ve bol bol yazıp, çizmek için verimli bir kaynak alanı diye düşünüyorum. Tam da dinlenme demişken köyde yapımının son aşamasına giren mimar Serhat Akbay'ın <a href="http://www.serhatakbay.com/">http://www.serhatakbay.com/</a> eseri otelden bahsetmeden geçemeyeceğim. Altı odalı, doğal manzaralı, taş duvarlar ve ahşap tavanlar ile birlikte iç mekanların tasarımında da el yapımı ahşap eşyalar kullanılmış. Yatak bazaları ve çalışma masalarına kadar el yapımı ahşap doğalığı soluksuzca yaşatıyor. Bir gurme adresi olarak tasarlanan bu otelin yapımında ustalığını sergileyen canım babamı, Halit'ciğimi ve son aylarda yardım ve destekleriyle ona eşlik eden kardeşim Yaşar'ı ellerinden öperek kutladım. Uzaktan dinleyince sıradan bir iş gibi gelen ancak gözlerimin önünde emeğe haksızlık ettiğim için suçluluk duyduğum için üzgünüm. Onlarca ayrıntıyı içeren ahşap tavanlar, günümüz koşullarında sanayi yapımı tek düze çalışmalara inat benzeri olmayan tamamen EL YAPIMI bir eser olmuş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYEDdFjDDXCMwNqf5_VS2ZtE45ULhix8T8-51S8zzd7BzCBCaIe9deNQsbtV5MzW-iLdXGvQE28LGgF8_r5743aCY51ZpzyGWtpTEwH4hFz9jNylIZb_IA8dM2qTUd1MFO9k9bm4Psrh0/s1600/Foto%C4%9Fraf0058.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYEDdFjDDXCMwNqf5_VS2ZtE45ULhix8T8-51S8zzd7BzCBCaIe9deNQsbtV5MzW-iLdXGvQE28LGgF8_r5743aCY51ZpzyGWtpTEwH4hFz9jNylIZb_IA8dM2qTUd1MFO9k9bm4Psrh0/s320/Foto%C4%9Fraf0058.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-NfsG54LA9F4Kyvh7PMlOkfOOWlXmfnlWYWR4vB3f5D5pVoXshdfabfN70EToMu2aMKjG-mQAOFhqIQn50hW70m3ql4Dvo-wAPIIH7nMeLmbjzTSvl3_De0q1iXjSn_H0w0EklkwwXmg/s1600/Foto%C4%9Fraf0057.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-NfsG54LA9F4Kyvh7PMlOkfOOWlXmfnlWYWR4vB3f5D5pVoXshdfabfN70EToMu2aMKjG-mQAOFhqIQn50hW70m3ql4Dvo-wAPIIH7nMeLmbjzTSvl3_De0q1iXjSn_H0w0EklkwwXmg/s320/Foto%C4%9Fraf0057.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJehyphenhyphengNsBNTlDjCuThpnDdlpZ9L6CZAaxdLsyb2yIp9OZT_StzeXsj5dWWJ5m7yaWl5Lgf_-Mtf5Oc6Eu-5VqyyF4BSUb2LIJ3rOK4IjYWXRPoQh_askIDBvFgzbOjOD8R4Lf-KSnVIuw/s1600/Foto%C4%9Fraf0059.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJehyphenhyphengNsBNTlDjCuThpnDdlpZ9L6CZAaxdLsyb2yIp9OZT_StzeXsj5dWWJ5m7yaWl5Lgf_-Mtf5Oc6Eu-5VqyyF4BSUb2LIJ3rOK4IjYWXRPoQh_askIDBvFgzbOjOD8R4Lf-KSnVIuw/s320/Foto%C4%9Fraf0059.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilsDvuO27p3YcJF3IGP9gbsciCJBhtjMUT8Ctna5eNY13JGBQgojYxqVoRnxCOu1EyS0KTNfJoAJvEFFR-8SAl-q3pzqZdp0UO_5gSRAf1BcnLUcqIM4FR588OZ0sR0S9HaCSzH7uQCnk/s1600/Foto%C4%9Fraf0060.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilsDvuO27p3YcJF3IGP9gbsciCJBhtjMUT8Ctna5eNY13JGBQgojYxqVoRnxCOu1EyS0KTNfJoAJvEFFR-8SAl-q3pzqZdp0UO_5gSRAf1BcnLUcqIM4FR588OZ0sR0S9HaCSzH7uQCnk/s320/Foto%C4%9Fraf0060.jpg" uda="true" width="240px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF5ssgzmSQuQGpj7B3bkk9WlPDzXESsWjQHhRIG2xRTrY8X4kLCB4OFxPytugyV02wzvISM3dThjLn0HBL3QfCqGp9v6llDGx4q18wjuJyvpa1myVBc-kZZ91dfC0Rtr0mSpQcQKhdRMQ/s1600/Foto%C4%9Fraf0062.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF5ssgzmSQuQGpj7B3bkk9WlPDzXESsWjQHhRIG2xRTrY8X4kLCB4OFxPytugyV02wzvISM3dThjLn0HBL3QfCqGp9v6llDGx4q18wjuJyvpa1myVBc-kZZ91dfC0Rtr0mSpQcQKhdRMQ/s320/Foto%C4%9Fraf0062.jpg" uda="true" width="240px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzw97HBqNfM7dH1Eo1KTloc2Qu23l5z83pTVzE-8xFB285iOnt2Z4A9PPIp50u8TsYBLZQ4gWz1DHAzawoTOPASonWCDWNxeEZFhZc4bokKxv21DWxM5iyraNeYTvW5cpwPGtKG4T7dRY/s1600/Foto%C4%9Fraf0063.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzw97HBqNfM7dH1Eo1KTloc2Qu23l5z83pTVzE-8xFB285iOnt2Z4A9PPIp50u8TsYBLZQ4gWz1DHAzawoTOPASonWCDWNxeEZFhZc4bokKxv21DWxM5iyraNeYTvW5cpwPGtKG4T7dRY/s320/Foto%C4%9Fraf0063.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkWDQUuDv6mO1PhrLAGuJ9MxlTcpMO9gSus57GLdA9qEhA712GUvdgrpxjrNxOpaYqDfa34RqL82UWCJEwYlfYG9H4nkgdA305S6xXoLkCz4j4Yo8Ae2QHrX173LXtD6zUZVGXeDtTbWw/s1600/Foto%C4%9Fraf0065.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkWDQUuDv6mO1PhrLAGuJ9MxlTcpMO9gSus57GLdA9qEhA712GUvdgrpxjrNxOpaYqDfa34RqL82UWCJEwYlfYG9H4nkgdA305S6xXoLkCz4j4Yo8Ae2QHrX173LXtD6zUZVGXeDtTbWw/s320/Foto%C4%9Fraf0065.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOJhzKwLE0m1MN1-E5LMzbXWI5DYMlVyIJBlZoDFlPNQ_K1Fvce_9ZyB18ebi-ulzvPIQDDJ-tJpEwxgII3CgFRHVDln0PlpdRYXMhpQysrDqZcFg4roVejMceqmt1aBP2ONzkBNNLwU8/s1600/Foto%C4%9Fraf0067.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOJhzKwLE0m1MN1-E5LMzbXWI5DYMlVyIJBlZoDFlPNQ_K1Fvce_9ZyB18ebi-ulzvPIQDDJ-tJpEwxgII3CgFRHVDln0PlpdRYXMhpQysrDqZcFg4roVejMceqmt1aBP2ONzkBNNLwU8/s320/Foto%C4%9Fraf0067.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSBiK8AqLtcaBuaX8CdT7xSwbeQNlsNiVqKP62NyKWfuMuV0zQd_HkN9GkW9ylTZcAiwea9C5TK5UDm861JG-JuC8GaW21E9WQkDIRejQfh47nW555QQl9EIEIdqFRLCNp_vLrIQlDF8/s1600/Foto%C4%9Fraf0066.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWSBiK8AqLtcaBuaX8CdT7xSwbeQNlsNiVqKP62NyKWfuMuV0zQd_HkN9GkW9ylTZcAiwea9C5TK5UDm861JG-JuC8GaW21E9WQkDIRejQfh47nW555QQl9EIEIdqFRLCNp_vLrIQlDF8/s320/Foto%C4%9Fraf0066.jpg" uda="true" width="240px" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjskOXqE1ZW2sHxBAzwNoYo5y55_R5oX5tn5Q-i9R1AHhh6CDrfuyBZwGJEhoMCY9WAeaDngbqV2w4Jm-muDXfd3a5IzH7WiuP54zHDpGthGPEneJeTCD-96zySVQJ-ofEQ1ucwT3SBKRQ/s1600/Foto%C4%9Fraf0068.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240px" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjskOXqE1ZW2sHxBAzwNoYo5y55_R5oX5tn5Q-i9R1AHhh6CDrfuyBZwGJEhoMCY9WAeaDngbqV2w4Jm-muDXfd3a5IzH7WiuP54zHDpGthGPEneJeTCD-96zySVQJ-ofEQ1ucwT3SBKRQ/s320/Foto%C4%9Fraf0068.jpg" uda="true" width="320px" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-64274929406143427352012-02-28T09:30:00.002+02:002012-02-28T09:33:32.849+02:00Sungurlu - İzmir /27.02.2012<div style="text-align: justify;">
Uzun uğraşlar sonunda vakit ayırıp Sungurlu dışına çıkmanın heyecanıyla başladık yolculuğa. Hedef İzmir/Urla/Yağcılar köyü. Planlar dahilinde bol bol düşünüp zamana meydan okuyacak fikirler ile gerei dönmenin hayalindeydim ve oldu. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqU1OquqaX6AM_b6oq9aDMw5AcCpsmbUNjGYSC7v00ewrxv-W8Z6bjTxYKBOqQdp2M2OLyVuADbsZbvNs5sb4Rsn8O2Kju3qC3YHSXPz02jyjOoYBPOGozZ2FU63Owhg6QIlHBnnnR_vc/s1600/Foto%C4%9Fraf0033.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqU1OquqaX6AM_b6oq9aDMw5AcCpsmbUNjGYSC7v00ewrxv-W8Z6bjTxYKBOqQdp2M2OLyVuADbsZbvNs5sb4Rsn8O2Kju3qC3YHSXPz02jyjOoYBPOGozZ2FU63Owhg6QIlHBnnnR_vc/s320/Foto%C4%9Fraf0033.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Sungurlu, Ankara, Afyon, Uşak, İzmir sıralamasında on saatlik yolculuk sonunda Yörük Evi; ev yemekleri ve yöresel tatların ikram edildiği mekanda yeni dostlar edinmek harikaydı. Serhat ve Sema Akbay merakla bol bol dinledikten sonra yeni hayyaller kurmama yardımcı oldular. Serhat Bey, babasının ölünceye kadar onun nasıl para kazandığını anlamadığını itiraf eden, 45 yaşından sonra mimarlık yapabildiğini yaşam serüvenleriyle anlatan neşe dolu bir insan. Gençlere önerisi her yerede çalışırsak çalışalım öğreneceğiniz şeyler olsun diyen ve yıllarca "patinaj" yapsak dahi vazgeçmemeyi öğütleyen bir beyin. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eşi Sema Hanım ile ortak bir çok konuyu konuştuk. O da doğa aşığı, ekolojik yaşam düşkünü, Greenpeace, Slow Food ve Buğday Derneği takipçisi. Yağcılar Köyünde insanları biliçlendirmek ve özlerini koruyabilmeleri için Slow Food ile yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Tatlı sohberi, sevecen insanlığı ile mis gibi bir geceydi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yemek sonrası Ekolojik Mimar'ın eseri Taş Ev'de konaylamaya başladık. Taş duvarlar, ahşap asma katlı, ofis havasında farklı bir yaşam alanı oluşturulmuş.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYUBhliKixlrB-6tuwL6FUoTLzp_el9dykCcllZ1B-Bwm6yhrNzLCXEl4RtomSB477NCIEtiSNeCbFJqk778UfhxFS3nwkNEHOvpaILWP8tcXjh0lVSdPPZLOEU9FutSj-y26YcM_RtCs/s1600/P280212_09.09.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYUBhliKixlrB-6tuwL6FUoTLzp_el9dykCcllZ1B-Bwm6yhrNzLCXEl4RtomSB477NCIEtiSNeCbFJqk778UfhxFS3nwkNEHOvpaILWP8tcXjh0lVSdPPZLOEU9FutSj-y26YcM_RtCs/s320/P280212_09.09.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzaui6wI4fD43vNEZXHlExFvIS2q3bhF96BSH-wtNXv48t7j8acW4TGLoqVNiLj84wJ5fXSS0KCr-7C5anpXePQuPegkQtGoZL4UWA2Q0xP-Lz8zvEz1dbyX3sY2KGOCIuEOrAbb36Dko/s1600/P280212_09.08_%5B01%5D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzaui6wI4fD43vNEZXHlExFvIS2q3bhF96BSH-wtNXv48t7j8acW4TGLoqVNiLj84wJ5fXSS0KCr-7C5anpXePQuPegkQtGoZL4UWA2Q0xP-Lz8zvEz1dbyX3sY2KGOCIuEOrAbb36Dko/s320/P280212_09.08_%5B01%5D.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmhkqMPRqXURYDWVAKSidnEueePVazarRmnST3ENAhmuWg6u4bW5kUQHu0tLJDrlCt_M3wF-m1aV0R8bYVgVQIOzaidaaQDAFeHrHPWHTdgbL11WdLsCGWvlWINNKd_PndT_UOxFkFyVY/s1600/P280212_09.10.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmhkqMPRqXURYDWVAKSidnEueePVazarRmnST3ENAhmuWg6u4bW5kUQHu0tLJDrlCt_M3wF-m1aV0R8bYVgVQIOzaidaaQDAFeHrHPWHTdgbL11WdLsCGWvlWINNKd_PndT_UOxFkFyVY/s320/P280212_09.10.jpg" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiST_ZWcUNaK5w4BZ9qh7ScmozKhaTemQbPm_bFs4HphLIZZpsnl7VvTOUwwTxfGo56_R61vGGRG8U3H9GwXT2cAbgXHSRlhfzmkUXio53nJSH1wuZkvERTynQCLUPm-r_wReIpjSkKBAo/s1600/P280212_09.11.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiST_ZWcUNaK5w4BZ9qh7ScmozKhaTemQbPm_bFs4HphLIZZpsnl7VvTOUwwTxfGo56_R61vGGRG8U3H9GwXT2cAbgXHSRlhfzmkUXio53nJSH1wuZkvERTynQCLUPm-r_wReIpjSkKBAo/s320/P280212_09.11.jpg" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQVy2qbW_Ls6hHKhWkz5MRNdkuJcAXcQP2rooKg4QSNg28sXOFF5eqDmvsbdsiSognEAjVjAG-CxV16QU615yOU4-VQTJcs0Kf6-WF2IzzlrVht-sTZzbLdbVQHNFHeiBCg5-LkDC_TdE/s1600/P280212_08.19.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQVy2qbW_Ls6hHKhWkz5MRNdkuJcAXcQP2rooKg4QSNg28sXOFF5eqDmvsbdsiSognEAjVjAG-CxV16QU615yOU4-VQTJcs0Kf6-WF2IzzlrVht-sTZzbLdbVQHNFHeiBCg5-LkDC_TdE/s320/P280212_08.19.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Serhat Bey'in emek vererek yaptığı bu mekanda bir de tavanda asılı devasa, harika ayrıntılarla dolu kendi ustalığını sergilediği bir gemi maketi varki... Başka söz bulamadım :)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGe7uxX7nJO05a5lEV80KIeu379VEoSCA0nU5pjUjj5HpsE1I4uAlCOzEr89X2EsbHrVwf-OsHLdkLf6Js2PB3qPQISFnIHvOmi0MCBVjufhyjYjWfPXEgHP6NK-f-FBDVQnxUli0zEbM/s1600/P280212_09.10_%5B01%5D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGe7uxX7nJO05a5lEV80KIeu379VEoSCA0nU5pjUjj5HpsE1I4uAlCOzEr89X2EsbHrVwf-OsHLdkLf6Js2PB3qPQISFnIHvOmi0MCBVjufhyjYjWfPXEgHP6NK-f-FBDVQnxUli0zEbM/s320/P280212_09.10_%5B01%5D.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Doğamı bulduğun yer ve insanlarla geçirdiğim zamanın henüz başındaydım. Hüznü, hayal kırıklıklarını ve can sıkıntılarını geride bırakarak gelmiştim. Yol boyunca nelerle karşılaşacağımı ummadan yalnızca babamın anlattıklarını hayal ederek bulduğum bu yeni adres bana öyle sıcak geldiki... İnsanları olduğu gibi yaşam bişimleriyle, fikirleriyle, sevgileriyle kabullenen üstüne tatlar ekleyip hoş sohbetlerini dinleten bu iki insandan öğrenecek çok şeyim olduğunu düşünüyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Taş, çamur, ahşap, ağaç, çiçek, keçi, koyun ve bol bol fotoğraf çekmelik mekanlar ile Yağcılar Köyü doğallığı arayanların adresiymiş. Şehir yaşantısının sitresli havasından ve robot düşüncelerinden kurtulmak için kısıtlı zamanlarda bile olsa kaçamak yaşan insanlar gelirmiş. Köy çevresinde bir kaç kilometrelik mesafelerde kurulmuş Doğa Sitesi ve Altınköy bahçeli evleri, lüks evleri ile buradan biraz farklı olsada "keşke" dedirtecek türden ortamlar.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5HmzAG-g00PTf51o8PqulwueqZ0q8QsTOnpZs0ZM_4mMmbIqyGqg-AT166sEfwF-7j_3PC2bGYO2Xzsv0IYd7BsFF0U3XpT2plfcMm6UkDhHmsw4eklOz3-pCw1S014oZjnX-ZsLPd1g/s1600/Foto%C4%9Fraf0039.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5HmzAG-g00PTf51o8PqulwueqZ0q8QsTOnpZs0ZM_4mMmbIqyGqg-AT166sEfwF-7j_3PC2bGYO2Xzsv0IYd7BsFF0U3XpT2plfcMm6UkDhHmsw4eklOz3-pCw1S014oZjnX-ZsLPd1g/s320/Foto%C4%9Fraf0039.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP8okbTrlbXlUrKCrCD6bXt_LfRHL8bbYyjSG0zBwWJNBVGlOE36g6KyFQVTxfchgZNl7vBwI_dUH_yVa2agfvdGex8DHshZu_Pp94AtS3xkuuNp-xDK75dsRXnlZMLHpaFXNCIvtPZ7o/s1600/Foto%C4%9Fraf0040.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP8okbTrlbXlUrKCrCD6bXt_LfRHL8bbYyjSG0zBwWJNBVGlOE36g6KyFQVTxfchgZNl7vBwI_dUH_yVa2agfvdGex8DHshZu_Pp94AtS3xkuuNp-xDK75dsRXnlZMLHpaFXNCIvtPZ7o/s320/Foto%C4%9Fraf0040.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHCpTDMkWFGpW7QzmRd6HIFoJXFPhSBmO2RZLvrbUDtMSosk84iLnHjqajSK4UXCWzl3LOg0xTYdRf0Q8V-i-7I19P6Z2L8RN5svGsIW3cWF3XFuwBMCNk_bhxfR5cue00CELgq-mhsSc/s1600/P270212_17.49.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHCpTDMkWFGpW7QzmRd6HIFoJXFPhSBmO2RZLvrbUDtMSosk84iLnHjqajSK4UXCWzl3LOg0xTYdRf0Q8V-i-7I19P6Z2L8RN5svGsIW3cWF3XFuwBMCNk_bhxfR5cue00CELgq-mhsSc/s320/P270212_17.49.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpvH8I55CzcairNHt0qqdcN4brFDZyoVEfrCEHNd4deDWbCrxkDUqjNWHlG8Y0gOHpuGx8_ADFHQ72hDxvkHGF5u4KKIoA0vHgeq0nb1AoqZ1aty3Ji0mx1ttqOIZAOMMiKw7Nxk7NbKs/s1600/P270212_17.51.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpvH8I55CzcairNHt0qqdcN4brFDZyoVEfrCEHNd4deDWbCrxkDUqjNWHlG8Y0gOHpuGx8_ADFHQ72hDxvkHGF5u4KKIoA0vHgeq0nb1AoqZ1aty3Ji0mx1ttqOIZAOMMiKw7Nxk7NbKs/s320/P270212_17.51.jpg" width="320" /></a></div>
Köyden manzaralar :)Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-64690767246757578402012-02-20T22:57:00.003+02:002012-02-20T22:57:55.678+02:00Kalabalık<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqMsGO8DJculfoPeMTC_-q6W0O8xDfDR-lwUCLq_hOqwLXuaN9H2gk9H2W_j0YGT-qVmC7gMI-Adif5jvxGwKAmarDv3cnWaH8mDPd_OgBeyskuXxrA9JUTi-FlwZE0_HnVepp90izf70/s1600/322.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqMsGO8DJculfoPeMTC_-q6W0O8xDfDR-lwUCLq_hOqwLXuaN9H2gk9H2W_j0YGT-qVmC7gMI-Adif5jvxGwKAmarDv3cnWaH8mDPd_OgBeyskuXxrA9JUTi-FlwZE0_HnVepp90izf70/s1600/322.jpg" yda="true" /></a>Kendi kendimle kavga etmekten, yalnız kalmaktan sıkıldığımı farkettim. Bu hafta tüm aile bir arada vakit geçiriyoruz. İş çıkışı toplu yenen yemekler, çay sohbetleri, gelecek hayalleri ve bol sarılmalı, öpüşmeli vakitler... İnsan ilişkilerinde uzak kaldığımı şimdi çok iyi anlıyorum. </div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdi kimlerin evinde neler oluyor merak ediyorum :) Anne, babalar, çocuklar, nineler, dedeler, hala, dayı, teyze, enişte... Kalabalıktan hoşlanmasamda bol insanlı evlerde misafir olup paylaşımlarını gözlemlemekten keyif alırım. Miniklerin ilginç soruları, onlardan beklenmedik mimikler izlemeye değer olur. Üç küçük kuzenimle geçirdiğim günlerde ev içi durumlar aklıma geliyor kendi kendime gülüyorum. Şirin cücelerin olduğu heryer kargaşa, kahkaha dolu oluyordu. Evdeki dağınıklık, hiç bitmeyen mama hazırlıklarıç, yetişkinleri çığlıklara boğan yaramazlıkları aklımdan çıkmıyor. Neyse bu kadar duygusallık yeter işin özeti; hepsini çok özlerim, iki kişi yaşamaktan sıkıldım :) </div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-76025862375989976652012-02-18T01:36:00.003+02:002012-02-18T01:36:47.262+02:00Umut<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/mNqefDt3kFA?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
Seslerin güzelliğinde, gecenin karanlığında, iğne iğne bir yürek, yarınlardan umut dilenen zavallı yüreğime bir şarkı doğru. Ve Ümmüşen sesinden...Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2555629676176208193.post-29488057655890635722012-02-04T02:45:00.000+02:002012-02-04T02:57:50.187+02:00Funda CA Bir Yol Hikayesi<div style="text-align: justify;">
Değişiklik zamanı gelmişti. Farklı olsun ama çılgın olmasın boğulur kaybolurum, eve dönmek istemem diye çığlık atan ruhların günüydü. İçinde altın olmayan, altın gibi bir gün...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gülmeyi özlemiş dört kadın ruhunun buluşma hikayesine başlamış bulunmaktayız. Kemerler ister açık kalsın ister bağlı, kelimeleri takip edin yeter. Israr ısrar üzerine tam da can sıkıntısını içime katmışken arkadaşları alıp gezmeye karar verdim. Uzaklaşma ihtimalimiz sıfırın altında beş derecelik bir havada ne kadar olabilirdiki? Kış, kar demeden yollara düşmek, otobüs beklemek bile içimde sönen kıvılcımların hayat işaretiydi. Ben, sen, o bir de şu toplanıp önce bir kafeye oradan, lahmacun salonuna son olarakda mağazaları talan ederek eve döndük. Bayanlar bir araya gelince ne yaparsa biz de onları yaptık. Tavşan kanı çaylara canları çıkaracak türden dedikodular katıp bir güzel içtik. :) Can yakan insanların kulaklarını çınlatan dillerimizi özgür bırakıp üstüne kahkaha patlattık. Sütten yanan ağızlar uslanmamış olmalıki üstüne acılı çift porsiyon lahmacun ve bıyık yapan köpük ayran... Gülücükler saçan gözlerde parlayan bir fikir al $ al $ vitrinde gördüklerini alll diye sayıklamaya başladı. Tüketim açlık seviyesine ulaşan bedenlerimiz en yakın mağazada bir nefesle kendisine geldi. Ohh be hayat varmış... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjz1BVTAuR0RKWf0LgQNxcVMknkfjsUOw6AFDvIFDXgULJckyHhNH1UsBwDLQZ8mG_6ZdSd-ftalZdyD7qTrCHEFR8Q67FCkh9HTuAeGSsxWto7W5C4IeUDhr0ZT7jov9d7uBO7xTKb2qM/s1600/fk.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" sda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjz1BVTAuR0RKWf0LgQNxcVMknkfjsUOw6AFDvIFDXgULJckyHhNH1UsBwDLQZ8mG_6ZdSd-ftalZdyD7qTrCHEFR8Q67FCkh9HTuAeGSsxWto7W5C4IeUDhr0ZT7jov9d7uBO7xTKb2qM/s200/fk.jpg" width="96" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Saatler ilerler hava kararır kadın kısmının eve gitme vakti gelir! Tatlı sohbetleri ve eğlenceli sokak turlarını geride bırakıp evli evine, bekarlar yüreğinin gittiği yere diyerek ayrılıyoruz. Soğuktan çeri domateslerine dönen burmunu ısıtacak bir yuva ararken minibüs durağına sığınıverdik. Şoför abilerin sıcak odasında bir de sıcak çay servisi vardı. Tadına bakma şerefine erişemesemde keyfim yerindeydi. Taki bir öğretmen grubunun içerisine düştüğümü fark edinceye kadar. Öğrencilerini, velileri çekiştiren sohbetlerine direkt dinleyici olmuştum. Gelecek umut vadetmeyen öğrencilerinden, okul aile birliğince toplanan paraların çar çur edildiğinden, düzen böyle gider düzelmez itiraflarıyla dolu uzunca bir sohbet ortamı. Yetmişlerden kalma kahverengi kolltuklara sinmiş sigara kokuları yılların izini taşıyordu. Çay ocağı başında toplaşan erkek öğretmenler şıngır şıngır karıştırdıkları çay bardaklarına sıkı sıkı sarılıp ısınmaya çalışıyorlardı. Ocaktan çıkan buhar, duvarlardaki kasvet, mıy mıy bir kadın sesinide yanlarına alıp eski, isli bir fotoğraf çiziyordu gözlerimin önünde. Ülkeden umudunu kaybetmiş, insanını bir çırpıda harcamış öğretmenleri dinlemek hiç bu kadar sıkıcı olmamıştı. Oysa çocukluklarımızın ilk idolleri öğretmenler, hayat rehberimize mıh gibi çakılı birer fotoğraftı. Bundan sonra hüsranın, virane sokakların fotoğraflarını mı simgeleyeceklerdi? Belki gerçek belki ön yargı, sıradan bir insanı değil lise öğrencisini harcamak bu kadar kolay ve baya olmamıydı. Kar karanlığında bir minibüs durağındaki çay ocağında... Eriyen şekerler gibi o an bir damla gözyaşı tuzunda eriyiverdi tüm karlar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdilerde Andımız okunsun mu okunmasın mı, diye tartışan insanlarımız öğretmen kimdir, nedir diye azıcık kafa yorsa mükemmelin hası olur. Gencecik ruhları kağıt gibi çizip atanlar kimlik mesleği taşıyor olmasınlar! </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxFgg8GOOE8BlGgJC-lZduHFEa39-6tuJNM-XfcNmVINiDsHy6Nax9sDJ7RfiwGhHw4BflQrkk8CTsX4QAwugPph-HfaGAXtv6XbdpYcuYmAvfFRWL4igKAhVD1FIN5tHIGsW7wshZmR4/s1600/fk1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="400" sda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxFgg8GOOE8BlGgJC-lZduHFEa39-6tuJNM-XfcNmVINiDsHy6Nax9sDJ7RfiwGhHw4BflQrkk8CTsX4QAwugPph-HfaGAXtv6XbdpYcuYmAvfFRWL4igKAhVD1FIN5tHIGsW7wshZmR4/s400/fk1.jpg" width="300" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
Mini yol hikayelerinin kaderidir minibüslerle son buluşları. Dar alanda paslaşan bakışlar, fısıldaşmalar, çocuk çığlıkları, sıkıcı annelere sorulan ilginç sorular ve "parasının üstünü almayan var mı?", derdini süren şoför amca... Otobüs yolculuklarımın en komiklerine Adana topraklarında rastlayacağınızın garantisini verebilirim.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
Boş otobüs derler balık istifi çıkar, ücretler için "alim mi?" diyerek gezen göbekli muavinler, hızla podyuma gitmeye çalışan kokoş ama bir o kadar Anadolu yiğidi bayan şoförler ve metre kareye en çok lisanın düştüğü</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">
yolculuklar... Batıya doğru gittikçe resmileşen, kuralları artan, suratları astıran bir tavırla binilir şehir içi otobüslere. Bizim gibi arada kalmış iller ise nereye çeksen oraya gider, su yolunu bulur abi kaderciliğiyle yine hedefinden şaşmaz :) </div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9HaJQRJghyphenhyphenzpHW3_-hpQMXRwwCZLqOYf0dQldtQkzEWvwPjGNfEdYqR-Z-r4BXBMm5Q6KQGliNLTDrtQKLhp789wqDAmdD9XobBYmQDG5NB3atAREGa8dTYR4ZTjoOzMmvAlVhUl25AA/s1600/P290112_17.52.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" sda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9HaJQRJghyphenhyphenzpHW3_-hpQMXRwwCZLqOYf0dQldtQkzEWvwPjGNfEdYqR-Z-r4BXBMm5Q6KQGliNLTDrtQKLhp789wqDAmdD9XobBYmQDG5NB3atAREGa8dTYR4ZTjoOzMmvAlVhUl25AA/s320/P290112_17.52.jpg" width="320" /></a></div>Funda Karabacakhttp://www.blogger.com/profile/18212922621310349778noreply@blogger.com0