Bu Blogda Ara

27 Aralık 2011 Salı

ÖNYARGILARINIZI TAŞLASAM CEZAM NE OLUR?

Hayatı, insanları oldukları gibi kabul ederken karşılığını alamamak her geçen yıl içten içe saplanıyor kalbime. Canımı acıtmaya çalışan herkesi laflarımla yakmak istiyorum.

Şuncu buncu, oralısın buralısın, bendensiz ondansın, sen kimsin? diyenler bana da dilini uzatmaya başladı. Canımı sıkıyorlar... Konuşmamı beklemeden düşüncelerim üzerinde yorum hakkını bulanlar, geleceğimi okumaktan öteye geçtiler. Müdaafa hakkım doğdukça, canım acıdıkça hırçınlığım, küskünlüğüm artıyor. Madem laflarım yetmiyor bana söz söyleyenleri taşlasam cezam ne olur? Funda, Ayşe, Fatma olmuşuz hiç farketmez memlekette katil olmadan yaşamak sabırların sabrını istiyor. Sabır taşı değilim ama vicdanım taşlaşırsa sonucu ne olur düşünmek bile istemiyorum.

Büyük çoğunluğu müslüman bir ülkede, güya islamiyeti yaşayanlarla birlikte yaşıyoruz. Millet çok inançlı da kalp kırmanın Kabe'yi yıkmakla eş değer olduğunu ne zaman öğrenecekler. Beni eleştirmek sana ne kazandırıyor efendi... Madalya takıyorlarsa söyle ben de seni eleştireyim. İş söz söylemekse en marifetli sözlerimi kalp şoku yaşatırcasına saplardım kalbine lakin Allah'tan korkarım. Bu demek oluyor ki, insanları eleştirmekten zevkalan sadist ruhlarda Allah korkusu kalmamış.

Kime ne söylesem boş! Gördüklerini hayatın doğrusu sanan cahillere ne anlatabilirim. Kimilerine göre doğruları söylemem sakıncalı kimileri için ise yalaka olmamam en büyük kayıp. Hava hoş beyler, bayanlar :) Çenenizi yormaya devam edin, sayenizde belki günahlarımdan kurtulurum.
Ön yarglarınızı öldürmeden gelmeyin yanıma.

Hiç yorum yok: