Bu Blogda Ara

18 Ocak 2012 Çarşamba

O GÜN ORAYA GİTTİM

Sözümü tututum ve ZMO Başak yemeğine gittim. Şık bir yemek programında ziraatçiler için anlamsız bulduğum bir menü ve program içeriği vardı. Mevsim dışı sebzeler, GDO'lu mısırlar, çöpe atılmayı bekleyen salatalar, ekmekler, mezelerle masaları donatmışlardı. Sahte mi gerçek mi karıştırdığım gülümsemelerle selamlaşan insanlar ellerindeki saatleri tüketmek için bir araya gelmişlerdi. O gün neydi, neden bizi buraya topladılar, bir araya gelmişken şunlarıda konuşsak diyen kimse olmadı. Onlarda haklı ortam bu kadar çıt kırıldım olunca tarladaki sorunların üstüne koca bir gece karanlığı serpilmişti.

Aileler, çiftler, arkadaş grupları ve yalnız kovboy ben :) Abartılı saç modelleri ve kıyafetleriyle altın gününe geldiğini sanan teyzeler, erkek muhabbetine tam gaz devam eden beyler, çocuklarını beslerken bir yandan masadakilere laf yetiştiren anneler, patlayan flaşlar, ortada koşuşturan garsonlar, şarkılarıyla hüzünlendiğim solist ve mavi loş ışıklar... Etrafı izlemekten sıkıldığımda masadakilere bakıp acaba şimdi neye gülüyorlar diye düşünmeye başlıyordum. Uf puf diyerek tabaklarındakileri yemeye başlayan dudaklar, arada bir birine sahte tebessümler gösteriyordu. Can sıkıntısından sular hızla tükenmeye başlamıştı ki karşımda oturan gence "ne kadar sıkıcı bir ortam değil mi?", dememek için kendimle savaştım. Bu gibi fazla ve gereksiz resmiyete bürünmüş ortamlarda samimiyeti hissettirmek için bir çığlık atmak geçer içimden. "Yeterrr..." evinizde de mi böylesiniz Türk insanı. Onun için mi saçma sapan TV programları pirim yapıyor, showmanler paraya para demekten vazgeçiyorlar.

Oysa mesleğin içinde kalanların üstlenmesi gereken o kadar sorumluluk vardı ki... Duyduk duymadık kalmasın diye konuşalım dertleşelim diyenleri beklediysem de ellerim boş boş ayrıldım oradan. Dinamik ruhlar gerekiyormuş, bakanlığın 10.000 kişilik alımından sonra iyi bir nefes almışlar. O şanslı on bin kişiden sadece yedisinin yanındaydım. Fosil ruhlara yeni kan olacak gençler de olan bitenden habersiz sadece değişiklik olsun diye bir araya gelen kişilerdi. Çevremdekilerden biliyorum ben işime bakarım gerisi beni ilgilendirmez diyen korkunç bir kalabalık var.

Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi ilk 15dk'da saatime bakmaya başladım ve iki saat sonra yolculuk... Başkanımızın pozitif enerjisi ve güler yüzlü misafir perverliği dışında beklentilerimin çok altında bir ortamdı.

Sözümü tutum bir farklılık yaptım.

Hiç yorum yok: